Bir hattat, kalemini eline aldığında bir elif yazmak istedi.
“Basit bir çizgi,” dedi; ama kalemi durmadı.
Çizgi uzadı, kıvrıldı, süslendi…
Ve sonunda bir elif oldu — ama içinde gök, yer, ve insan vardı.
Çünkü elif yalnız bir harf değil,
varoluşun dik duruşuydu.
Yukarısı göğe, aşağısı insana dönüktü.
Hattat mırıldandı:
“Her elif, bir kulun secdeden doğruluşudur.”